27 Aralık 2010 Pazartesi

Köyümüz ve Gökkuşağı

Yerel tohumlar gerçekten çok önemli,biz elimizden geldiğince sahip çıkacağız ,ekip çoğaltıp kullanacağız ve ekimini teşvik edeceğiz.Kavlıca,Karakılçık,Sarı buğday,üveyik buğdayı ,Havran kızılcası,Kırmızı mercimek,Bakla,Bezelye şu ana kadar ektiklerimiz arasında.
Ahşap tohum ambarımızı elden geçirdik ve üreteceğimiz tohumları burada muhafaza edeceğiz.Üstelik gizli bölmelerinden iki bez torba dolusu susam tohumu çıktı birde iki çuval kök boyalı yün yumaklar...Bizim için güzel bir  hediye oldu doğrusu.
Ekinlerimizi kutlamalar yaparak orak vasıtası ile biçeceğiz.O günü heyecanla bekliyoruz. 


Evimizin duvarlarını yükselttik ve çatısını yeniledik.
Çiçekler müthiş güzeller.

 Çatı çakılıyor.
Taş evlerimiz.


Yağmur çiselerken çıkan gökkuşağı büyüleyiciydi.






Kavlıca ekili tarlamız ve gökkuşağı
 Su gözemiz.

ve kuyumuz



Arazimizin kenarındaki meşeler.



Tüm duvarlara kerpiç sıva yapıyoruz,ve marangoz Zeki ölçü alıyor.

10 Aralık 2010 Cuma

Köyümüzün yenilebilir otları

Isırganlar tam böreklik,
 Böreğin yanında ,taze ısırgan yaprakları ile  lorlu salatası nefis oluyor,

 Topladıkça yenileri çıkıyor,Zeytinyağında pırasa veya kurusoğan ile yumurtalısının tadına doyulmaz. .
 Labadalar,Kazayakları,Cicibiciler ve Isırganlar iç içe...
 Otlar hem havası hem suyu temiz yerlerde harika büyüyor.Tatları ve kokuları da bir başka güzel ...
Yabani pazı,yani labada..
Kökü kırmızı olan labada'nın yaprak damarlarıda kırmızı

Cicibici otları

3 Aralık 2010 Cuma

Buğdaylarımız yeşerdi

Isırgan kümesi

  Uzun araştırmalarımızdan sonra arkadaşımız Şükrü, Siirt'te buldu Karakılçık buğdayını,Bayramiç te köylü bilgeler görünce hemen tanıdı eski buğdaylarını ve başladılar nekadar güzel bir buğday olduğunu anlatmaya,başakları çok kalın ve ağır olurmuş,yere yattığından  biçer döver ile değil elle biçililrmiş,ekmeğinin tadına doyum olmazmış.
  En önemlisi köylü komşularımız çok  heyecanlandı ve yarın hep birlikte ekeceğiz,seneye tohum yapmak için .Kaybettikleri bir değer ile tekrar kavuşmanın sevinci ve heyecanını gördüm yüzlerinde.
   Bu arada bayramdan önce ektiğimiz ,kavlıca ve sarı buğdaylarımız yeşerdi ,tarlalarımızın yemyeşil olması çok güzel...
   Hisarda yapığımız tohum toplarından bir sepet dolusu çeşitli yerlere attık.Sonuçları izleyeceğiz ve paylaşacağız.







                                                Hisar da yaptığımız Tohum topları.

Karaçalı çit yapıyoruz.










Söven olacak meşe dallarını karakaçan ile çekiyoruz. Karaçalı çit veya çaltı yapımı hem çok zor hem de keyifli.Bizim köyde avlu yapımı deniliyor.Önce ardıç veya meşe ağaçlarının kürek kalınlığın da dallarından kazıklar yapılıyor.Bunların yerel adı SÖVEN.Birde yarma söven var ki daha sağlam, kafes tel bile bağlanabiliyor.Neyse biz 200 adet ardıç söven,50 adet te yarma söven temin ettik,bu sövenlerin yarma olanlarını motorlu testere ile ,ince olanlarını balta ile keserek uçlarını sivriltik.Söveni çakacağımız yeri önce su dökerek ıslatıyoruz ,sonra söven demiri ile yerini deliyoruz arkasından çakıyoruz.Belirli aralıklarla söven çakımı yaptıktan sonra,tarlalarımız da ve etraftaki koruluklarda bulunan karaçalıları keserek sövenlere doluyoruz.Karaçalıya ellemek mümkün değil, özel çatal bir ağaç ile taşıyoruz, keserken de uzun saplı tırpanlarımızı kullanıyoruz.Sonuçta  tamamen doğal bir çit elde ediyoruz.






                 
    Ardıç sövenler,

           


                     



 Ardıç sövenler ile bitmiş bir çit.
 Yarma söven yapılırken önce toprak ıslatılıyor.
 Söven çakılırken,
 Söven demiri ile delik açılması,

 Balıkçı karaçalı taşıyor,
 Yaşar amca ve karakaçan,
 Bitmiş bir doğal çit,
 Söven demiri,
 Yarma sövenlerin çakılması devam ediyor.Metin su taşıyor.
 ateş başında mola,
yarma söven ile biten çitimiz. 
                            çaktığımız sövenlere karaçalıları  dolayarak çitimizi bitiriyoruz.
Koca raşit iş başında.